Yenilenebilir enerji kaynaklarının Türkiye’de ve dünyada ilgi çekici noktaya ulaşması ile birlikte rüzgâr türbinlerinin kullanımı da gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Rüzgâr enerjisi konusunda oldukça zengin kaynaklara sahip bir ülke olan Türkiye’de bu alana yatırımlar da günden güne yükseliyor. Öyle ki Türkiye, rüzgâr enerjisine en fazla yatırım yapan beş Avrupa ülkesinden biri oldu. Son 10 yıllık veriler de rüzgâr enerjisine verilen önemin ispatı niteliğinde. Türkiye’de 2010 yılında 1.320 Mw olan kurulu güç 2021 yılında 9.559 Mw’a kadar ulaştı. Kurulu olan rüzgâr türbini adeti de 3500’ü geçmiş durumda. Ancak yatırımların daha kârlı ve sürdürülebilir olması adına yenilikçi çözümlere de ihtiyaç duyuluyor. Tam da bu kapsamda rüzgâr türbinleri için drone inspection hizmeti ön plana çıkıyor.

Windlar markası tarafından drone kullanılarak gerçekleştirilen denetimler sayesinde olası sorunların önüne geçmek de mümkün oluyor. Windlar tarafından gerçekleştirilen yenilikçi adımlar ve rüzgâr türbinlerinin değeri düşünüldüğünde drone inspection konusunda daha ciddi adımlar atmak gerekiyor. Peki, drone inspection tam olarak neyi ifade ediyor?

Drone ile Yenilikçi Çözümler

İnsan yaşamının vazgeçilmezleri arasına girmeyi başaran drone, rüzgâr enerjisinin kullanılması amacıyla tesis edilen alanlarda vazgeçilmezlerden bir tanesi olmayı başarır. Zira rüzgâr türbinlerinin yerleştirildiği noktalar genellikle şehirden çok uzak alanlardır. Bu da denetim işlemlerinin yapılmasını zorlaştırır. İki türbin arasındaki mesafe ve türbin sayısının fazlalığı değerlendirildiğinde drone ile denetim gerçekleştirmek çok ciddi boyutlara ulaşır. Siz de bu konuda en özel seçeneklerden bir tanesine ulaşmak adına mutlaka WINDLAR çözümlerinden yarar sağlamalısınız.

Drone Inspection ile Elde Edilecek Avantajlar Nelerdir?

Teknolojinin insan yaşamını kolaylaştırmaya yönelik çözümler sunması çok ciddi seçeneklerin ön planda olmasına kapı aralar. Özellikle de drone inspection çerçevesinde rüzgâr türbinlerinden yarar sağlamanın aşağıda sıralanan çözümleri getireceğini bilmelisiniz. İşte bir drone inspection avantajı ile sizi bekleyen çözümler!

Yüksek Güvenlik

Rüzgâr türbinlerinin gerek boyutu gerekse de çevresinde oluşan ortam değerlendirildiğinde kontrol için türbine çok yaklaşmak pek de doğru değildir. Bu durumda da kontrol ve bakımları gerçekleştirmek adına türbinin durdurulması ya da çok ciddi güvenlik önlemlerinin alınması gerekir. Ancak drone inspection ile risklerden uzak ve kusursuz bir kontrol mekanizması devreye sokulur. Böylelikle karşı karşıya kalınabilecek olan bütün sorunların üstesinden teknoloji sayesinde gelinir.

Verimlilik

Güvenlik açısından kontrol süreçlerinde türbini devre dışı bırakmak verimliliği en ciddi boyutlara ulaştırmaktadır. Ancak drone inspection sayesinde türbinin devre dışı kalma süresinde çok önemli miktarda düşüş ortaya çıkar. Bu da verimliliğin en yüksek seviyede olmasını sağlar. Rüzgâr türbinin en az oranda devre dışı kalacağından maksimum performans elde edilmektedir.

Denetimde Kusursuzluk

Denetimde kusursuzluğu sağlamanın en önemli özelliklerinden bir tanesi de drone sayesinde çekilen görüntülerin çok kaliteli olmasıdır. Çünkü denetim için tercih edilen droneların gerek kamera kalitesi gerekse zoom yapma özellikleri ile birbirinden özel görüntüler yakalamak muhtemel olacaktır.

Zaman Tasarrufu

Rüzgâr türbinleri için drone inspection işlemleri ile alakalı dikkat edilmesi gereken en önemli hususlarda bir tanesi de zamandan tasarruf edilmesidir. Zira bir denetçinin türbine ulaşması için harcanacak süre ile drone ile ulaşmak için harcanacak süre arasında ciddi boyutta farklar vardır. Bu nedenle de drone inspection avantajından yarar sağlamak hayli değerli olacaktır.

Anlık Değerlendirme

Drone inspection ile alakalı en önemli hususlardan bir tanesi de anlık değerlendirmelerin mümkün olmasıdır. Daha açık bir şekilde ifade etmek gerekirse drone ile incelenen türbinlerdeki hata veya sorunun an be an kontrolü mümkündür. Ancak klasik denetim çözümlerinde denetim ekibinin türbinden ayrıldıktan sonra sorunun tekrar ortaya çıkması anlık değerlendirmeleri pek mümkün kılmaz.

Tüm bu özellikleriyle fark yaratan WINDLAR ile siz de drone inspection ayrıcalığını mutlaka yaşamalısınız!

Gelişen teknoloji, birçok alanı etkilediği gibi rüzgar türbini alanında da ciddi değişikliklere yol açtı. Günümüzde rüzgar türbini drone inspection yöntemleri, türbinlerin rutin kontrolü ve hasar tespit çalışmaları için uygulanıyor. Zaman ve maliyet açısından yüksek tasarruf sağlayan bu yöntemler, türbin kanatlarının drone ile denetlenmesini içeriyor.
Inspection olarak da bilinen denetim sırasında kullanılan dronelar 2 tür kameraya sahip olabilir. Bu kamera türleri dijital kamera ve termografik kamera olarak adlandırılır. Bazı inceleme görevlerinde ise iki kamera türü tek bir drone üzerine kullanılabilir. Bu droneları kullanarak türbin kanatları ve türbin gövdesi üzerindeki çatlaklar ve hasarlar tespit edilir. Aynı zamanda rotor kanatları ve cıvata birleşim yerleri de denetlenebilir.

Rüzgar Türbini Drone Inspection Hangi Avantajları Sunar?

Rüzgar türbini drone inspection, maliyet ve zamanın yanı sıra bazı diğer avantajları da beraberinde getirir. Bu avantajlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir:

• Denetim sırasında drone kullanımı, güvenli bir çalışma ortamı sunar.
• Türbinin bakım ve denetim sırasında kapalı kalma süresi azalır.
• Yüksek kaliteli görseller sayesinde tüm detaylar görülebilir.
• Normal şartlarda ulaşılamayan alanlara kolaylıkla ulaşılarak ihtiyaç duyulan görüntüler elde edilebilir.
• Gerçek zamanı denetleme gerçekleştirilir.
• Önleyici bakım çalışmaları planlanarak türbin parçalarında meydana gelen hasarlara en kısa sürede müdahale edilebilir.

Türkiye’de Rüzgar Türbini Drone Inspection Çözümleri
Son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de rüzgar türbini drone inspection çözümleri yaygınlaşmaya başlamıştır. TÜBİTAK desteği ile ortaya çıkan Windlar, drone ile inspection alanında çözümler geliştirmektedir. Drone ile rüzgar türbini denetim, tüm sürecin en kısa sürede ve en yüksek doğrulukla gelişmesine izin verir. Toplanan verilerin işlenmesi de türbinde en çok görülen hasarların tespit edilmesine ve uygun önlemlerin alınmasına izin verir.

Şirket, otonom drone teknolojileriyle türbin kanatları ve diğer parçalarda meydana gelen hasarları tespit eder. Detaylı raporlama özelliği sayesinde tekrar eden hasarlar kolaylıkla tespit edilebilir. Inspection sırasında drone uçuş eğitimi olan İHA-1 lisanslı uzman pilotlar tüm süreci yönetir. Elde edilen yüksek çözünürlüklü fotoğraf ve videolar, özel yazılımla görüntülenir. Denetim sonrasında oluşturulan kapsamlı rapor da rüzgar türbininin mevcut durumu hakkında detaylı bilgi verir.

Rüzgar enerjisi santral kurulumlarının son yıllarda artmasıyla birlikte bakım onarım ihtiyaçları da aynı oranda artmaktadır. Rüzgar türbinlerinin kurulum ve yüksek kanat değişim maliyetletleri göz önünde bulundurulduğunda, hasarların ilerlemeden tespit edilmesi büyük bir önem arz etmektedir. Periyodik olarak kontrol edilmeyen türbin kanatlarında oluşan hasarlar giderek büyümekte ve kanat değişimine yol açacak kadar ağır hasarlara neden olmaktadır.

Gelişen teknoloji ile beraber insansız hava araçlarının enerji sektöründe kullanımları yaygınlaşmaktadır. Droneların üzerlerine yerleştirilen yüksek çözünürlüklü kameralar sayesinde, hasarların detaylı şekilde görüntülenmesi mümkün olabilmektedir.

Tübitak desteği ile kurulan drone inspection şirketi Windlar, otonom drone teknolojilerini kullanarak türbin kanatlarında oluşan hasarları tespit etmekte ve detaylı raporlama hizmeti sağlamaktadır.

Rüzgar türbini kanatlarına drone ile inspection yapılırken, pilotun uçuş deneyimi olması ve yasal sertifika süreçlerini sağlaması gereklidir.

Windlar, İHA-1 lisansına sahip tecrübeli pilotları ile güvenli otonom uçuşlar gerçekleştirebilmektedir.

Otonomlaştırılmış dronelar sayesinde geleneksel inspection yöntemlerine oranla 20 kat daha hızlı görüntüleme yapılabilmektedir. Bu sayede, uygun hava koşulları oluştuğunda ya da bakım planlaması yapıldığında, daha kısa sürede daha çok türbinin izlenebilmesi sağlanmaktadır.

Santralde bulunan türbin modeli ve kanat uzunluğu baz alınarak programlanan otonom dronelar, tüm kanatları hızlı bir şekilde tarayarak verileri kaydeder. Bu sayede türbinler, 45-60 dakika gibi kısa bir sürede, tüm kanatlar dahil olmak üzere inspection edilir.

Türbinin durdurulmak istenmediği durumlarda, yüksek optik zoom özelliğine sahip kameralar sayesinde kanatlara yaklaşılmadan da inspection yapılırken, daha detaylı görüntülerin talep edildiği ve Windlar tarafından da tavsiye edilen kapsamlı inspection durumlarında ise, yüksek çözünürlüklü kameralar ile türbin durdurularak inspection gerçekleştirilir.

Toplanan görüntüler Windlar Portal yazılımı üzerinden buluta yüklenerek, yapay zeka ve machine learning algoritmaları ile kanatlardaki hasarlar tespit edilir.

Bulunan hasarlar büyüklük, uzunluk, hasar tipi ve derecesine göre sınıflandırılır. Tespit edilen hasarlar anlık olarak sisteme aktarıldıktan sonra, kanat uzmanları tarafından yorumlanır.

Sistem otomatik olarak verileri rapor haline getirir. Raporlar PDF formatındadır ve kullanıcıların istediği şablona göre tasarlanabilir.

Windlar Portal yazılımı, manuel incelemelere göre anlık ve kesin sonuçlar elde edilmesini sağlar. Ayrıca yazılımın bulut üzerinde çalışması sayesinde rüzgar türbini görsellerine istenilen yerde erişim imkanı tanır.

Rüzgar türbini kanatlarının inspection (muayene) işlemi için kuleye tırmanmak zaman alıcı ve potansiyel olarak tehlikeli bir iştir. Drone teknolojisindeki ve İHA’lardaki (insansız hava araçları) son gelişmeler, bu tür tehlikeli bakım çabalarını yavaş yavaş daha güvenli, daha hassas ve aerodinamik bir sürece dönüştürüyor. Büyük rüzgar türbini işletmeleri tarafından süreçleri daha hızlı ve güvenli yönetebilmek için drone inspection sektörüne yatırım yapmaya başlandı.

Tübitak destekli kurulan drone inspection şirketi Windlar, otonom drone teknolojisini kullanarak türbin kanadı hasar verilerini raporlama hizmeti sağlamaktadır.

İnsansız hava araçları rüzgar türbini inspection için birçok avantaj sağlamakta ve bunlardan en önemlisi güvenliktir.. Kanat kontrolleri için bir drone kullanmak, yüksek irtifalarda, yüksek rüzgarlarda ve uzun süre bir iple erişim yönteminden daha güvenlidir. Bu tür manuel inceleme, tek bir kule için tam gün ve tam bir santral için aylar sürebilir.

Rüzgar türbini kanatlarına drone ile inspection yaparken pilotun uçuş deneyimi olması ve gerekli sertifikasyonları sağlaması gereklidir. Rüzgar türbini sahaları zor bir inspection ortamı sunduğundan dolayı bir pilot türbin kanatlarının etrafında uçuş yaparken, türbin yapısının rüzgarla etkileşimi nedeniyle rüzgar hızı ve yönü hızla beklenmedik bir şekilde değişebiliyor. Bu ise, manuel drone uçuşlarını son derece zor ve potansiyel olarak tehlikeli hale getiriyor.

Örneğin, kanat ve kule uzunlukları yüksek seviyelere ulaşabilir ve bir drone’un kanatlardan yatay olarak ne kadar uzakta olduğuna dair doğru bir fikir edinmek zor olabilir. Drone ile inspection sırasında sürekli olarak yukarı bakmak pilotun yorgunluğuna neden olabilir. Uçuş sırasında drone’un bir an bile görüşünü kaybetmek, türbin üzerinde hasarlara neden olabilir.

Bu sorunları birçoğuna çözüm bulmak için Windlar, drone’un bir türbinin etrafında gezinirken hassas konum ve görüntülemeyi kullanarak mevcut pozisyonunu koruyan otonom uçuş ile inspection sistemi geliştirdi. Bu durumda, pilot otonom uçuş esnasında güvenliği sağlayan yedek oyuncu olarak davranmaktadır. Otonom drone’un yerleşik sensörleri, kulenin altında duran bir pilottan çok daha doğru kararlar verir ve rüzgar koşullarındaki değişiklikleri hesaplayarak türbine göre konumunu sürekli olarak analiz edebilir.

Otonom drone ile inspection, müşterilerin sorunlu bölgeleri daha hızlı tanımlamalarını ve onarım zamanlamaları ile maliyetlerini daha doğru bir şekilde optimize etmelerini sağlar. Sadece daha hızlı değil, aynı zamanda ölçeklenebilir ve tekrarlanabilir veriler sunarak bir rüzgar türbini operatörünün sahadaki sorunları önceden tahmin etme ve küçük bir sorunun daha büyük hasarlara neden olmadan önce onarım ekiplerini yönlendirme fırsatı veriyor. Bu da enerji üretiminde daha yüksek verimliliğe ve türbinin ömrü boyunca toplam işletme ve bakım maliyetlerini düşürmeye katkı sağlıyor.